T.C.
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2059
KARAR NO : 2014/4916 Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2013
NUMARASI : 2009/733-2013/573
Taraflar
arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak
verilen hükmün davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi
üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı
vekili Av. Mehmet Çakır ile davacı-karşı davalı vekili Av. Fulya Aktolur'un
gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü
açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu
anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Uyuşmazlık;
mahkeme kararı ile geriye etkili olarak fesh edilen arsa payı karşılığı inşaat
sözlemesi nedeniyle, davacı yüklenici tarafından inşa edilen binanın imalat
bedelinin tahsili, karşı dava ise ecrimisil talebine ilişkindir.
Mahkemece,
iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporları ve tüm dosya içeriğine göre;
taraflar arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme
kararı ile geriye etkili olarak fesh edildiği ve kararın kesinleştiği, davacı
yüklenicinin yaptığı imalat bedelinin sebepsiz zenginleşme uyarınca davalı arsa
sahibince davacı yükleniciye iadesinin gerektiği, sözleşmenin fesh edilmiş
olması nedeni ile karşı dava olan ecrimisil talebinin yerinde olmadığı
gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar
verilmiştir.
Kararı,
davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar
arasında imzalanan 28.10.1998 gün ve 26881 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı
inşaat sözleşmesinin Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.11.2006 gün
ve 2004/839 E., 2006/758 K. sayılı hükmü ile geriye etkili olarak feshine karar
verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek 03.02.2009 tarihinde
kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mevcut dava
ise, 06.10.2009 tarihinde davacı yüklenici tarafından imalat bedelinin
tahsiline ilişkin olarak açılmıştır.
Gerek
yargılama sırasında alınan bilirkişi kurulu raporları ve gerekse yukarıda
belirtilen fesih davası sırasında alınan bilirkişi raporlarında inşaatın
ruhsatsız yani kaçak durumda olduğu ve ilgili belediye başkanlığı tarafından
hakkında mühürleme ve yıkım kararı alındığı anlaşılmaktadır. 3194 sayılı İmar
Kanunu hükümleri kamu düzenine ilişkin olup, aksine yapılan iş ve eylemlerden
bazıları da suç teşkil etmektedir. Anılan yasaya aykırı şekilde yapılan
imalatın ekonomik değeri bulunmamaktadır. Buna rağmen, suç teşkil edecek bir
yapıya meşruiyet kazandıracak şekilde bedelin tahsiline karar verilmesi yasaya
aykırıdır. Ne var ki, alınan bilirkişi
raporlarında inşaatın yasal hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı hususu
üzerinde durulmamış, bu konuda bir değerlendirme ve inceleme yapılmamıştır.
Bu durumda,
mahkemece yapılması gereken iş; ilgili belediye başkanlığından yapının yasal
hale getirilip gerilmeyeceği sorulup, yasal hale getirilmesinin mümkün olması
halinde buna ilişkin masraflar hesap edilip, feshin kesinleştiği tarih
itibariyle serbest piyasa rayiçlerine göre hesap edilip aynı tarih itibariyle
belirlenecek imalat bedelinden mahsubu ile hüküm kurulması, aksi halde yani
inşaatın yasal hale getirilmesi mümkün değil ise sadece ekonomik değer
taşıyabilecek enkaz (moloz) bedelinin hesaplanıp hüküm altına alınmasından
ibarettir.
Hal böyle
olunca, mahkemece açıklanan hususlar araştırılmadan eksik incelemeye dayalı
yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda
açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü
ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL
duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya
ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu
açık olmak üzere, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder