20 Ekim 2015 Salı

Alacaklının yağması

5. Ceza Dairesi
Esas No : 2013/8605
Karar No : 2015/11755

İddianame içeriğinde; sanığın katılana faiz karşılığı borç verdiği, katılanın kısmi ödeme yaptığı ancak ana paranın ödenmesinde yaşanan sıkıntı nedeniyle katılanı ''senedi mafyaya vereceğim, seni kaldırtırım, bitiririm'' şeklinde tehdit ettiğinin belirtilmesi karşısında tehdit eyleminin sübutu halinde yağma suçunu oluşturabileceği diğer fiillerin de bağlantılı olduğu anlaşılmakla, 5235 sayılı Adli Yargı İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesi uyarınca eylemleri nitelendirme ve kanıtları değerlendirme görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

8 Ekim 2015 Perşembe

Metruk işyeri

T.C.
YARGITAY
13. Ceza Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y    İ L A M I

Esas No : 2013/1594
Karar No : 2014/7012
Tebliğname No : 6 - 2011/102833

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ilgın Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/06/2010
NUMARASI : 2010/71 (E) ve 2010/255 (K)

SUÇ : Hırsızlık, suç eşyasının s atın alınması veya kabul edilmesi, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDEN : Sanık Murat ve diğer sanıklar müdafiileri



Hırsızlık suçlarının işlendiği Alvera meyve suyu fabrikasının uzun zamandır çalıştırılmadığının katılanın aşamalarda alınan beyanlarından ve dosya kapsamından anlaşılması karşısında; işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı düşünülmeyerek sanıklar Fahrettin , Dede ve Hasan yüklenen suçlardan beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş,sanıklar Fahrettin , Dede ve Hasan müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     




Yağma suçunda mağdurun ürkekliği kavramı.

T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y    İ L A M I

Esas No : 2012/29507
Karar No : 2015/38211
Tebliğname No : 6 - 2011/41185

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/12/2010
NUMARASI : 2010/265 (E) ve 2010/359 (K)
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEMYİZ EDEN : Sanık savunmanı
TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Onama 

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun  takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Bir başkasının, kendisinin veya yakınının; hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Malın alınması veya verilmesini temin için zilyetin üzerinde cebir ve tehdit kullanılmaktadır. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamakta ve bu durumda failin malı doğrudan alması söz konusu olmaktadır. Yani mağdur malı teslim etmektedir. Bu suçla korunan hukuki değer yalnızca malvarlığı değil, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığıdır. 

Yağma, icrai hareketle işlenebilen bir suç tipidir ve bu suçun maddi unsuru hareket kısmıdır. Kullanılan cebir ve tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkartmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Cebir, ''bir kimseye karşı bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapması için zor kullanma'' anlamına   gelmektedir.  Burada  mağdura   karşı   kullanılan  ''zor'',  fiziki  zorlamadır. İradenin zorlanması cebir kavramı içerisinde değil, tehdit içerisinde değerlendirilir. Tehdit, muhatabın üzerinde zorlama etkisinin hali hazırda bedensel tesir eden zorlama ile değil gelecekte belirtilen manevi bir zorlama, korkutmayla oluşmasıdır. Ciddi tehdidin objektif olarak ciddi görünüm uyandırması ve tehdit edilen tarafından ciddiye alınması da gerekir. Yağma suçunda tehdit, şahıs veya malvarlığına ilişkin ve kişiyi büyük bir tehlikeye düşürecek ağırlıkta bulunması gerekir. İşte bu konumdaki tehdit yağmanın elverişli zorlama aracı olmaktadır. Dolayısıyla hafif bir tehlikeyle tehdit yani şahsen ve malen büyük bir tehlike oluşturmayan tehdit dahi yağma cürümünün oluşması bakımından yeterli değildir. Tehlikenin büyük olup olmadığı daha çok fiili bir mesele olup, tehdidin yönlendirilmiş olduğu şahıs yer ve zamanda gözününe alınarak somut olayda nicelik incelemesi gerekmektedir. Tehdit edilen kötülük ile malın teslimi arasında oran yoksa yine yağmadan bahsedilemez.

Somut olaya gelince;

Parkta karşılaştığı mağdurdan para isteyen sanığın, mağdurun parasının olmadığını beyan etmesi üzerine mağdurdan cep telefonunu istediği, mağdur vermek istemeyince tekrar istediği, bunun üzerine alkollü olan sanıktan korkan mağdurun kendisine zarar verebileceği düşüncesi ile telefonunu sanığa verdiği, sanığın bu defa bana bira alacaksın yoksa telefonunu vermem dediği, mağdurun alamam demesi üzerine telefonun içindeki kartı çıkartıp mağdura verdikten sonra telefonla birlikte olay yerinden uzaklaşması biçiminde gerçekleşen somut olayda; sanık tarafından sarf edilen sözlerin ve/veya mevcut fiziki koşulların yukarıda belirtilen yağma suçunun unsuru olarak betimlenen tehdit kapsamında değerlendirilemeyeceği, mağdurun psikolojik durumu ve/veya ürkek kişiliği ile yarattığı düşüncelerin de bu şekilde algılanamayacağı dikkate alındığında mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ve yağma boyutunda bir cebir bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiş, sanık savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak  BOZULMASINA, 09/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.  


7 Ekim 2015 Çarşamba

35. maddeye göre tebligat

T.C.
YARGITAY
15. Ceza Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y    İ L A M I

Esas No : 2015/10033
Karar No : 2015/27915
Tebliğname No : 11 - 2015/149263


HÜKÜM : Temyiz talebinin reddine dair
TEMYİZ EDEN : Sanık
TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Onama

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Asıl kararın, kayıtlı mernis adresi bulunmayan sanığa yakalama emri üzerine yapılan sorgusunda bildirdiği en son adrese tebliğ edildiği, ancak tanınmamasından dolayı iade edilen tebligat parçası üzerine bu defa 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı ve yapılan bu tebliğ işleminin yasal olduğunun kabulü ile tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Temyiz isteminin reddine dair 07/04/2015 tarih ve 2011/76 Esas 2013/4 Karar sayılı ek kararlarda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu kararlara yönelik  sanığın temyiz itirazının reddiyle, anılan ek kararın ONANMASINA, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.