29 Ocak 2019 Salı

Hazinenin taraf olmadığı davanın Hazine yönünden kesin hüküm olamayacağı ancak bu karar ile taşınmazın vasfının belirlenmesinin kesin delil durumunda olduğu ve Orman Yönetimini bağlayacağı


   T.C.
   YARGITAY
   20. Hukuk Dairesi

ESAS NO         : 2017/8513
KARAR NO     : 2018/1243 

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bingöl 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/02/2015
NUMARASI    : 2013/514-2015/126
DAVACI          : Orman Yönetimi
DAVALI           : Hazine

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 2613 sayılı Kanuna göre 1974 yılında yapılıp, 08/08/1975 ila 09/10/1975 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen kadastro sırasında Saray (Karşıyaka) mahallesi, 730 ada 1 parsel sayılı 63.740,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Eylül 1970 tarih, 9 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak ve beyanlar hanesine “Mili Eğitim Bakanlığının müsaadesi olmadıkça satılamaz” şerhi konularak “üzerinde Kargir Öğretmen Okulu olan tarla” vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir.
Daha sonra yörede 1985 yılında ilan edilen orman kadastrosunun askı ilanı süresi içinde, dava konusu 730 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ve eldeki davanın konusu olmayan taşınmazlar hakkında Bingöl Belediye Başkanlığı tarafından orman kadastro işleminin iptali ile taşınmazların orman sayılmayan yer olarak Belediye adına tesbit ve tescili isteğiyle dava açılması üzerine, Bingöl Kadastro Mahkemesi 22/09/1993 tarih ve 1992/5 – 1993/46 sayılı kararıyla, davanın reddine karar vermiş ancak dava reddedildiği halde 730 ada 1 parselin (ve eldeki davanın konusu olmayan dava dışı parseller) “orman dışına çıkarılan yer” olarak Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin 12/11/1993 tarihinde kesinleşmiştir. Ancak, taşınmazın tapu kaydında bu yönde yani taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılan yer olduğu yönünde herhangi bir şerh bulunmamaktadır.
 Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6292 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-4 maddesi göre yapılan çalışmada, dava konusu taşınmaz yüzölçümü düzeltmesi yönüyle çalışmaya dahil edilmiş ve kadastro sırasında 63.740,00 m² olarak ölçülen yüzölçümü 63.363,33 m² olarak düzeltilip 18/01/2013 ila 18/02/2013 tarihleri arasında belirtilen bu düzeltme yönüyle askı ilanına çıkartılmıştır. 
Davacı Orman Yönetimi vekili 18/02/2013 havale tarihli dilekçesiyle, askı ilanına çıkartılan ve davalı Hazine adına tespit gören Karşıyaka mahallesi, 730 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yer olduğunu ileri sürerek taşınmazın orman vasfıyla tapuya tescili isteğiyle kadastro mahkemesine dava açmıştır.
Kadastro mahkemesi 02/09/2013 tarih ve 2013/42 – 14 sayılı kararıyla, dava konusu taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlenmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, Orman Yönetiminin 27/11/2013 tarihli gönderme talepli dilekçesine istinaden dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonunda; Bingöl Kadastro Mahkemesi 22/09/1993 tarih ve 1992/5 – 1993/46 sayılı kararının taraflar arasında kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman sayılan yer iddiasına dayalı tapu iptali ile tescile ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, Mahkemece Bingöl Kadastro Mahkemesinin 22/09/1993 tarih ve 1992/5 – 1993/46 sayılı dosyasındaki kararın kesin hüküm olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de Hazinenin bu davada taraf olmadığı Hazine yönünden kesin hüküm olamayacağı ancak bu karar ile taşınmazın vasfının belirlenmesinin kesin delil durumunda olduğu ve Orman Yönetimini bağlayacağı ve davacı Orman Yönetiminin eylemli orman iddiasında bulunmadığından taşınmazın tekrar orman olarak Hazine adına tapuya tescilini talep edemeyeceği dolayısıyla mahkemenin ret kararı neticesi itibariyle doğru görülmekle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı Orman Yönetimine yükletilmesine 20/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok: