7 Temmuz 2008 Pazartesi

T.C.

YARGITAY

12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2006/5102

KARAR NO : 2006/7649

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından borçlu hakkındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibide, örnek 163 ödeme emri borçlu şirkete tebligat kanununun 21. maddesine göre 28.1.2005 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin icra mahkemesine 14.2.2005 tarihinde başvurarak ödeme emri tebligatının muhtara bırakıldığının tebligat kanunun 20. mnaddesi gereğince muhtara bırakılan tebligatın 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılır iddiası ile bu duruma göre süresinde takip konusu borca itiraz ettiklerini takipten önce 4.100. YTL ödeme yaptıklarını takip konusu yapılan çeklerin alacaklı tarafca iade edilmesi gerekirken iade edilmediğini tüm bu nedenlerle takibin iptaline karar verilmesini istemiş bulunmaktadır. Mahkemece işin esasına girilerek takipten önceki vaki ödemeler nedeniyle İİK'nun 169/a maddesi uyarınca takibin durdurulmasına ve alacaklının takip konusu olan asıl alacağının %20 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin anılan başvurusu İİK'nun 168/5 maddesi uyarınca yasal beş günlük sürede bulunmamaktadır.

7201 sayılı Tebligat Kanununun 4829 sayılı kanunla değişik 209 maddesi aynen "13,14, 16, 17, 18. maddelerde yazılı şahıslar kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirterek; keyfiyet ve beyanda bulunan adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru, tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdur. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse beyanını imzadan imtina ederse tebliğ eder bu beyanı şerh ve imza eder bu durumda ve tebliğ evrakını kabulden çekinme halinde tebligat 21. maddeye göre yapılır.Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 19,14,16,17. ve 18. maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren 15 gün sonra yapılır hükmünü içermektedir.

Somut olayda, anılan madde ve kapsamında bir tebligat işlemi yapılmadığı ödeme emri tebligatının doğrudan tebligat kanunun 21. md. göre yapıldığı anlaşılmaktadır. Borçlunun da ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde her hangi bir istemi de bulunmadığına göre mahkemece itirazın süre aşımı nedeniyle reddi yerine yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok: